Yazar: Betül Tanbay (Boğaziçi Üniversitesi – IMBM eski kodirektörü, tanbay@boun.edu.tr)
Yıl: 2022-3
Sayı: 113
MD editörümüz MD-2006 sayısında çıkmış yazıyı yollayınca adeta bir zaman tüneline girdim. Son olanları bilerek bu yazıyı okurken, her şeyden evvel üç kişiyi sevgi, saygı ve rahmetle anmak isterim. Üçü de aramızdan ne yazık ki erken ayrıldı ve bugün onları her zamankinden de çok arıyorum. İlki, kendisine sadece matematik odaklı bağımsız bir araştırma merkezi kurmamız gerektiğini söylediğimde, hem rektör hem de elektrik mühendisi olarak hemen tepki verip beni Burak Gürel’in yazısında anlattığı patikaya ilk olarak götürüp o salaş şantiyeyi gösteren ve rektörlüğü süresince IMBM binasının yaratılması, BÜ ile ilişkisinin düzenlenmesi, BÜ Yönetim Kurulları ve ilgili mercilerde yapılan her adımın onaylanması gibi her biri ayrı özen isteyen aşamaları titizlikle yürüten sevgili Sabih Tansal. İkincisi, odağı matematikten matematiksel bilimlere genişleterek bölgedeki en kapsamlı ve nitelikli araştırma merkezinin sağlam temellere oturtulması için özerkliği, hesap verilebilirliği, denetimi konusunda hiçbir detayı atlamamamızı sağlayan sevgili Rahmi Güven. Üçüncüsü de o patikayı ve kampüsü gençlik yıllarından beri hepimizden iyi bilen, ülkemizde matematikle ilgili her gelişmenin içinde büyük payı olan ve açılışta Karateodori’yi anlatarak bize “tosunca” vizyon veren sevgili Tosun Terzioğlu. Onları anmanın ardından, matematiksel bilimle uğraşan sayamayacağım kadar çok araştırmacıya, “işimiz 3 nal bir ata kaldı” diye bitirdiğim yazıdan beri, tahmin ve hayallerimizin ötesinde tamamlanan nallar ve at için, büyük bir teşekkür eklemek isterim.
Mayıs 2022’de IMBM kodirektörümüze Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünden gelen tuhaf, ani, haksız ve hatta hukuksuz tahliye yazısı gelince matematik camiası olarak da âdeta bir tünele girdik… Bu tünelden çıktığımızda bizi eskisinden de başarılı bir dönem beklediğine ve bir yanlışın dört doğruyu götüremeyeceğine neden inandığımı yazarak bitireyim.
- IMBM, bugün olanlar karşısında dünyanın dört bir yanından gelen tepkilerin de bir kere daha gösterdiği gibi “kilit değiştirerek” kapatılacak bir yer değildir, bu bölgenin uluslararası olmuş en önemli araştırma merkezidir.
- IMBM, kuruluşu itibarıyla, kurullarıyla, araştırmacılarıyla, kendini yapılan işlerle ispat etmiş 16 yıllık bir markadır, “kilit değiştirerek” ve “tarihi çarpıtarak” silinemez. Matematikçiler sakin ve uzun vadeli tepki verirler, hafızaları da arşivleri de kuvvetlidir.
- Kilit krizi ardından, basında, dergilerde, sanal ortamda çıkan yazılar olsun, rektörlüğe, YÖK’e, TÜBİTAK’a, Cumhurbaşkanlığı’na verilen tepkiler olsun, yüz yüze yapılan kriz toplantıları olsun, çevrimiçi yapılan kriz buluşmaları olsun, her birinde yüzlerce matematikçi IMBM’ye sahip çıkılacağını net bir şekilde ifade etmiştir.
- Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, IMBM gibi bir merkezin üniversiteye nasıl prestij getirdiğinin bilincinde, kilitlenen mekânın tekrar matematikçilere verilmesini, tünel çıkışı düzetilecek ilk hasarlardan görmektedirler.
Her şerde bir hayır var mıdır? Bilmiyorum. Ama bu yanlış, IMBM’nin eskisinden daha kuvvetli bir altyapı, finansman ve matematiksel güç ile yola devam etmesine vesile olacak. İşimiz üç nal bir at bulmak değil, atı dört nala koşturmak olacak.
Okumaya web sayfamızdan devam edin: