Yazar: Şafak Alpay
Matematiğin evrenselliği, kalıcılığı, estetiği gibi güzellikleri matematikçiler bunları paylaşmak, anlamak için bölgesel, ulusal ve uluslararası toplantılar düzenleyerek bir araya gelip “matematik yaparlar”. Kalıcılık için esas olan geleneksel matematik yapma ise üretilen matematiğin dergilerde yayınlanması ile oluyor. Matematik araştırması basan 250 civarında dergide senede 100 bin teorem kanıtlandığı düşünülürse, bunlar arasından olağanüstü önemli olanlarının ödüllendirilmesi ile kalıcı eser verme çabasının özendirildiği düşünülebilir. Gerçekten, matematikte ileri olan ülke, kişi ve kurumların aynı güzel sanatlar ve edebiyatta olduğu gibi matematiği özendirmek için de çeşitli ödüller koyduklarını, matematik üretilmesine olanak tanıyacak ortamların yaratılmasına katkı yaptıklarını biliyoruz. Volkswagen şirketinin Alman kara ormanlarında kurduğu ve tüm dünya matematikçilerine açık olan enstitü bunun bir örneğidir.
İsveç Bilimler Akademisi’nin kendisine layık gördüğü Crafoord Ödülünü kabul etmeyen çağımızın önde gelen matematikçilerinden A. Grothendieck akademi başkanına yazdığı mektupta, ödüllere karşı olduğunu, bir matematik araştırmasının değerinin kazandığı ödüllerle değil, verdiği yeni sürgünlerle ölçülmesi gereğini savunmuştu. Karşı fikirler olmasına rağmen ödüllerin genç araştırmacıları özendirdiği yadsınamaz.
Matematik dünyasının en büyük toplantısı 1897 yılından itibaren her 4 yılda bir toplanan Uluslararası Matematik Kongresi’dir. Bu toplantılarda, sunulan yüzlerce bildirinin yanısıra, matematiğin Nobel ödülü kabul edilen Fields Madalyaları da dağıtılmaktadır. 1928 Toronto Kongresi’nde J.C. Fields tarafından önerilen ödül fikri, bu nedenle Fields Madalyaları adı ile anılıyor ve 1936 Oslo toplantısından bu yana veriliyor.
Ulusal ödüllerin en eskisi 1967 yılında verilmeğe başlanan TUBİTAK Teşvik, Bilim ve Hizmet ödülleridir. Teşvik ödülleri her yıl 40 yaşını aşmamış araştırmacılara son beş yıl içinde ürettikleri üstün düzeydeki çalışmaları için veriliyor. Bu ödülü kazanan matematikçiler A. Aşkar, T. Başar; T. Terzioğlu, İ. Dibağ, A.O. Asar, E. Akyıldız, T. Önder, M. Demiralp, Z. Nurlu ve H. Bor. Araştırmalarının tümü ile matematiğe uluslararası düzeyde yaptığı önemli katkılar nedeni ile verilen Bilim ödüllerinin sahipleri ise C. Arf, O. İçen, E. Şuhubi, M.G. İkeda, H. Demiray ve T. Terzioğlu. Matematiğin ülkemizdeki gelişmesine yaptıkları katkılar nedeni ile K. Erim ve N. Terzioğlu’na Hizmet ödülleri verilmiştir.
Sedat Simavi Vakfı Fen Bilimleri ödülleri 1977’de başladı. Özgün katkıları nedeni ile bu ödülü kazanan matematikçiler; T. Başar, M. İdemen, M. Demiralp, İ. Dibağ, Y. Avcı, A. Aytuna, M. Kocatepe ile ödülü bu yıl paylaşan Yılmaz ve Ersan Akyıldız kardeşlerdir. İlk defa bu yıl bir matematikçiye ödül veren Parlar Vakfı ödülünün sahibi ise M. Tezer oldu.
Ülkemizde yazılan Üstün nitelikli Doktora tezlerine verilen Nazım Terzioğlu ödülünü kazananlar S. Koray; M.H. Oryan; İ. Güloğlu ve M. Kirezci’dir.
Balkan Matematikçiler Birliği’nin ödülünü M. Orhon, T. Terzioğlu, A. Erkip, E. Akyıldız ve M. Kocatepe kazanmışlardır,
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça az sayıda olduğu görülen matematik ödüllerinin, bu bilime ayrılan kaynakların azlığının göstergesi olarak kabul edebiliriz. Kaynakların arttırılması ile gelişecek matematiğin kalkınmamızda yapacağı etki, gelişmiş ülkelerde yaşanan bir gerçektir.