Şubat 1991 sayısıyla yayın hayatına başlayan dergimizin ikinci sayısını sunuyoruz. Dergiye gösterilen büyük ilgi, önemli bir boşluğu doldurmaya çalıştığını gösterdiği gibi ülkemizin düşünsel etkinlikler yönünden hiçbir ülkeden geri kalmak istemediğini de açıkça sergiliyor. Tahminlerin çok ötesinde insan kolaya kaçmadan düşünme, irdeleme, yeniden yorumlama isteminde. Bu durumu, bize gösterdikleri ilgi ile ortaya koydukları için okurlara içtenlikle teşekkür ediyoruz. Dergimizin ilk sayısı yeni baskı yapmak zorunda kaldı. Bu nedenle yeni aboneler olası gecikmelerden dolayı bizi bağışlasınlar.
Şimdi sayfalarımız arasında gezinelim.
Gerçel Sayı Nedir? Bir lise öğrencisine sorulabilecek en zor soru bu. Tam yanıtını da beklememek gerek. Tuğrul Taner yazısında biçimselliğe boğmadan gerçel sayı kavramına açıklık getiriyor, yani derya içinde yaşayanlara deryayı anlatıyor.
Sihirli Kareler Matematikle eğlenmenin yollarından biri de sihirli karelerle uğraşmak olsa gerek. Ali Doğanaksoy bu yazısında okura antik çağlardan günümüze nerdeyse bir kültür oluşturarak süregelen sihirli kareleri sunuyor. Konu zevkli, eğlendirici ve matematiksel açıdan beklenmedik ölçüde zengin.
Pergel ve Cetvelle Yapılamayan Çizimler Geçen sayımızda İsmail Güloğlu’nun söyleşisinde pergel ve cetvel kullanmanın ne demek olduğu konuşulmuştu. Bu sayıda yalnızca pergel ve cetvel kullanarak üç eşit parçaya bölünemeyecek açıların varlığı gösteriliyor. Bu yazıdan sonra artık “ben yaptım” diyenlere yanıt vermeyeceğiz.
İzometriler Hüseyin Demir bu yazısında düzlemin uzunluk değiştirmeyen dönüşümlerini inceliyor. Bu dönüşümlere izometri diyoruz. Bu sayıda dört tür izometri ayrı ayrı ele alınıp işleniyor. Bunların bileşimi gelecek sayımıza kalıyor.
Doğrusal İndirgemeli Diziler ve Sıçrayan Kurbağalar Geçen sayımızdaki doğrusal indirgemeli diziler yazısında verilen problemlerin çözümü verilerek konu tamamlanıyor ve 1975 Londra Olimpiyatı’nda sorulan sıçrayan kurbağa sorusuna yanıt isteniyor.
Pisagor Teoremi; ya Öncesi? Alev Topuzoğlu, kısa değinmelerle Pisagor ve Pisagorculuğa da ışık tuttuğu bu yazısında esas olarak Pisagor üçgenleri olarak bilinen kenarları tamsayılar olan dik üçgenleri ele alıyor ve bunların Pisagor’dan 1000 yıl kadar önce Mısır ve Mezopotamya’da bilindiğini belirten kanıtları sunuyor.
Pascal Üçgeni Neyin nerede karşımıza çıkacağını bilemeyiz. Yavuz Nutku’nun tanık olduğu böyleşi bir olay ve ortaya çıkardığı yeni sorular.
Editör
Cemal Koç
Yayın Kurulu
Okay Çelebi
Hüseyin Demir
Ali Doğanaksoy
Halil Erdem
Yaşar Ersoy
İsmail Gümüşel
Timur Karaçay
Not: Bu yazı Matematik Dünyası Dergisi arşivinden siteye eklenmiştir. Yazı ilk olarak derginin 1991 yılı 2. sayısında yer almıştır. Matematik Dünyası arşivi titiz bir çalışma ile çevrim içi platformlarda yeni okuyucularıyla buluşuyor. Bu yazıyı burada okunabilir hale getiren tüm gönüllü arşiv ekibimize teşekkür ediyoruz. Yazıyı PDF olarak okumak için PDF arşivine buradan ulaşabilirsiniz.